10 Temmuz, 2017

TORONTO KAZAN, BEN KEPÇE; Günlerden MAVİ BALİNA


   
   Çok sevdiğim bir müzedir Royal Ontario, Doğal Tarih ve Dünya Kültürleri Müzesi, ya da kısaca ROM (Royal Ontario Museum). İnanılmaz zenginlik ve çeşitliliğe sahiptir.

Bir de her yıl sunduğu yeni sergiler etkiler beni. “Son dinazorlar” idi şahit olduğum ilk  sergi, beş yıl önce. Bunu Çin’in gizemine götüren ”Yasak Şehir” izledi. Geçen yıl cam sanatçısı Dale Chihuly’nin eserleri büyüledi. Aynı zamana denk gelen “Dövmeler” sergisinin başlığı ise her şeyi anlatıyordu aslında, kimimizin çok sevdiği, kimimizin ise asla tahammül edemediği dövmeler konusunda: “TATTOOS: Ritual, Identity, Obsession, Art”, yani “DÖVMELER: Ritüel, Kimlik, Saplantı, Sanat”. Evet; bunlardan biri veya bir kaçıydı dövme.

Bu yıl yer alan sergi ise “DERİNLİKLERDEN; Mavi Balinanın Hikayesi(“OUT OF THE DEPTH: The Blue Whale Story”).

Gezdim, gördüm, yeni bilgilerle donandım ve paylaşmak geldi içimden.

Kanada’nın en doğusunda yer alan Newfoundland adası kıyılarına vuran bir “Mavi Balina” bu… Çok çetin geçen 2014 kışında, dokuz mavi balina, körfezde kayan buz kitleleri altında hapsolarak can vermiş. Zaman zaman böyle hapsoldukları olurmuş ama, bu kadar çok sayıda balinanın etkilenmesi, bir ilkmiş. Genelde bu iri gövdeler dibe çökse de, ikisi kıyıya vurmuş. “Balinaların trajik ölümü, benzeri görülmemiş araştırma fırsatı doğurarak, bilime katkıda bulundu” diyordu ROM yetkilileri. On işçi, altı tam gün çalışarak, balinanın etlerini, organlarını ayıklamış. Bir yandan balinanın anatomisi incelenirken, alınan örnekler ile ileri ve detaylı tetkikler gerçekleştirilmiş. Üç yıl süren çalışmalardan sonra da, bu yıl, 2017’de bu sergi açılmış.

Girdiğimde, kısa bir film ve ayrıca şemalarla özetleniyordu yukarıdaki bilgiler. Ve heybetli bir iskelet yer alıyordu ortadaki platformda; etraftaki insanların ebatlarını küçük gösteren ve mavi ışıkla aydınlatılmış. Mavi balinanın iskeleti bu…

Mavi balinanın iskeleti; 2017, ROM, Toronto

Dünyanın en büyük canlısıymış Mavi balina, hem de gelmiş, geçmiş en büyük canlısı…

Ağırlığı, 90 ton. Bu, 15 filin ağırlığı kadarmış, 1200 de insan. Bu bilgilerin yanına bir de baskül koymuşlar, üzerine çıkan kişinin kaç tanesinin bir mavi balina ettiğini gösteren. Genelde çocuklar merak ediyorlardı, ben de geri kalmadım tabii ki. Evet, bir mavi balina, tam 1526.2 “Diler” edermiş !

Kaç tane “ben”, bir mavi balina eder?; 2017, ROM, Toronto

Kuzey Buz Denizi ve Akdeniz dışında hemen her denizde yaşarmış mavi balinalar. Tıpkı diğer balinalar, köpek balıkları ve deniz kaplumbağları gibi, uzun yol kat ederlermiş besin bulmak için. Normal ömürleri ise tahminen 70-90 yıl kadarmış.

Balinaların yaşadığı denizler; 2017, ROM, Toronto

İngilizce adı “krill” olan, yaklaşık 2,5 cm boyunda, küçük karides benzeri canlılarmış tek yedikleri. Bu karides benzeri canlıların yedikleri ise, deniz buzu, girdaplar, sualtı vadilerinde yer alan planktonlarmış. Bu “krill”ler de yer alıyordu sergide, büyükçe bir kavanozun içinde, canlı canlı, kıpır kıpır…

Mavi balinaların tek besin kaynağı; Krill, 2017, ROM, Toronto

Mavi balinaların, dişleri de yokmuş üstelik. Üst çenede keratinden yapılmış, ince-uzun sert çıkıntılar yer almaktaymış, iç yüzeyi kıllarla kaplı. Yiyeceği ağızda hapsetmeye yarıyormuş bu yapı. Sergide hem bu çene iskeleti, hem de denizlerden bir fotoğraf yer alıyordu.

Mavi balinanın çene yapısı; 2017, ROM, Toronto

Mavi balinanın fotoğrafı;  2017, ROM, Toronto

Orjinali yoktu neyse ki, fotoğrafını gördüm. Turuncu renkliydi dışkısı, parlak turuncu. Beslenmesi ile ilintili bu. “İnanılmaz kötü kokuyordu, ama çok büyük önemi var dışkısının” diye vurguluyordu araştırmacılar…. “hem kendileri, hem çevre için”. “Planktonlar dışkıdan beslenir, krill plankton yer, balinalar da krill”. Pek de yabancı olmadığımız bir döngü bu. Ama asıl önemi, iklim değişikliği ile savaşması imiş. Dışkılarındaki fitoplanktonların atmosferden çok fazla miktarda karbondioksiti uzaklaştırma yeteneğinde olması… “Ekosistem mühendisleri” demişler mavi balinalara. Öyle büyük rakamlar da vermeyip, şöyle özetlemişler: “Bir mavi balina ömür boyu, 1000 Kanadalının bir yıl boyunca ürettiği karbondioksidi yok edecek kadar dışkı üretir”.

Mavi balinanın dışkısının rengi, 2017, ROM, Toronto

Tahmin etmek zor olmasa gerek; mavi balinanın kalbi de, dünyanın en büyük kalbi. Ağırlığı 180 kg. İnsan kalbi mi? 310 g. Öyle yazıyordu… İnsan dahil, çeşitli canlıların kalplerine yer vermişlerdi sergide, karşılaştırma amaçlı..


Mavi balinanın kalbi; 2017, ROM, Toront0

Mavi balinanın kalbi; 2017, ROM, Toronto
Mavi balina kalbinin diğer bazı kalplerle boyut olarak karşılaştırılması (En sağ arkadaki insan kalbi,  sol arkadaki ise mavi balinanın), 2017, ROM, Toronto

Bir de reklam girmişti araya. Bir firmanın ürettiği iki kişilik otomobil, mavi balinanın kalbi kadar büyüktü…  Mavi balinanın kalbinin yakınlarına koymuşlar ve öyle diyorlardı. Sağından solundan epey inceledim, yine de araç biraz daha büyüktü galiba !


Mavi balina kalbi kadar büyük otomobil; 2017, ROM, Toronto

Mavi balina kalbi kadar büyük otomobil (balinanın kalbi ile ilgili bilgiler de sunulmuş üzerinde); 2017, ROM, Toronto

  Beyni ise, en büyük değildi canlılar aleminde… Karşılaştırmalı bir modeli sergileniyordu, ama fotoğrafını çekmemişim...

Hava soluyan canlılar balinalar. Bu klasik bilgi de atlanılmamıştı; kafalarının üstündeki burun deliklerinden havayı püskürtmeleri, sonra taze hava soluyup, burun deliklerini kapatıp, derinlere daldıkları..

Sıra gelmişti evrime…

Balinaların memeli bir hayvan olduğu bilinir. Okulda öğrendiğimiz klasik bir bilgidir, uçan memeliler ve yüzen memeliler.

Milyonlarca yıl içinde, çeşitli memeli gruplarının karadan denize geçiş yaptığı vurgulanıyordu. Bunlardan biri de balinalardı. Yaşadıkları ortamlar, hareketleri, beslenme şekilleri ve fiziksel özelliklerinde değişikliğe yol açmış, en sonunda denizdeki yaşama adapte olmuşlardı. Karadaki ilk balinaya, hem karada-hem sudaki (“amphibian”) balinalara da yer verilmişti sergide.


İlk balina ; 2017, ROM, Toronto.
Hem karada- hem suda yaşamış balina fotoğrafı ve iskeleti; 2017,  ROM, Toronto
    Bir dolu latince ad, bir dolu şema… Diğer canlılarla akrabalıkları da atlanılmamıştı...

Mavi balinaların DNA yapılarının incelenmesi, ilk defa ROM bilim insanları tarafından gerçekleştirilmişti, bu mavi balina sayesinde.


Bilgilendirici tabelalardan biri; 2017, ROM, Toronto

   1900’lerde başlayan ticari balina avcılığı nedeniyle, 1960’lı yılların ortalarında mavi balinaların %98’inin yok olduğu da vurgulanıyordu. Düşününce ne kadar feci bir rakam, hatta düşünmeyince bile... Bu dokuz mavi balinanın ölümü ile, Kuzeybatı Atlantik Mavi balina popülasyonunu da %3 azalmış. Bu, Kanada insan nüfusu ile karşılaştırıldığında, Saskatchewan eyaletindeki tüm insanların ölümü anlamına gelmekteymiş.

Basite indirgenmiş şemalar, şekiller, görsel hafızaya hitap eden çalışmalar ve ruha dokunan karşılaştırmalar…

Büyük bir emek, özverili çalışma, bilim, sanat, zeka, yaratıcılık, doğaya saygı ve espri barındırıyordu bünyesinde bu sergi. Ve farkındalık yaratıyordu…

Benim gözümden, dikkatimden kaçan kimbilir daha neler ?

Kısacık da olsa, paylaşmak istedim.

Dünyanın en büyük kalbi ile bir olduk, en içten sevgilerimizi yolluyoruz şimdi sizlere, Toronto’dan…


Dünyanın en büyük kalbi, “Mavi Balina”; 2017, ROM, Toronto

Bir başka “TORONTO KAZAN, BEN KEPÇE” yazısında buluşmak üzere… Sağlıcakla kalın... :) 

    DİLER COŞKUN
                                                                    ...

    Bir başka "TORONTO KAZAN, BEN KEPÇE" yazısı; "Günlerden STRATFORD FESTİVALİ" için lütfen tıklayınız.


4 yorum:

  1. Şahane yazmışsınız, ellerinize kaleminize sağlık, gidip görmüş kadar olduk sevgili Diler hanım ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Gaye'cim, okuduğun ve değerli yorumun için; beğenmene sevindim. En güzel dileklerimi, selam ve sevgilerimi iletiyorum sizlere :))

      Sil
  2. Diler ablacığım, kelimelerle yolculuk ettiriyorsunuz, sadece bana iyi gelmediğine, pek çok fanatiğiniz olduğuna eminim. Büyüyünce sizin gibi hiçbir şeye üşenmeyen biri olmayı hayal ediyorum💓

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum; yazılarımın iyi gelmesine sevindim. Keşke kim olduğun da gözükseydi, isminle doya doya hitap edebilseydim. Yolun hep açık ve aydınlık olsun. En iyi dileklerimle :))

      Sil