“Hola”.
Madem Meksika’dayız, İspanyolca
“Merhaba” demek istedim size.
Yucatan yarımadasında, Costa Maya’dayız. Bir eve konuk olup,
öğle yemeğimizi yiyeceğiz. Buyurun, hep beraber.
Böyle bir tur seçmemdeki amaç malum,
farklı kültürlere olan merak. Bir de şu Maya uygarlığı...
Meksika’da, İspanyollardan önce
Mayaların yaşadığı bölge Yucatan yarımadası. Konuk olacağımız ev de kısmen Maya
geleneklerini yansıtan bir ev olacak.
Ne zaman mı yaptım bu turu? 3 Şubat
2011, hani şu gemi ile Batı Karayipler gezisi sırasında. Hatırlarsınız, yedi
günlük bir turdu bu. Üç gün, üç ayrı limana uğrayacak ve gün boyu o bölgede
gezilebilecek yerleri değerlendirecektik. İşte, karaya ayak bastığımız ikinci gündü bu, Costa Maya ziyareti olan.
Çocuklar, Labadee-Haiti’den sonra tekrar
“zip-line” yapmak istemişler, eşim de
onlara eşlik ederek, hep beraber daha maceracı bir tur almışlardı. Ben ise
kararlıydım: Meksika’da bir eve konuk
olacak ve Maya uygarlığı hakkında
öğrenebileceğim ne varsa öğrenecektim.
Gemiden dışarıya adımımı attım, yine
güneşli bir gün, ve de etraf çok renkli. Hiç bir tur almasanız da burada güneş,
havuz, şezlonglar ve ayrıca dükkanlar sizi bekliyor. Ama bunlar o günlük benim
ilgim dışında idi.
Costa Maya, Meksika. Gemiden limanın görüntüsü |
Costa Maya, Meksika. Demirlediğimiz liman |
Costa Maya, Meksika. Demirlediğimiz liman |
Costa Maya, Meksika. Demirlediğimiz liman |
Aynı turu alan diğer turistler ve
rehberimiz ile buluştum, bir kaç yüz metre yürüdükten sonra. Bindik otobüsümüze.
Yanımdaki Alman bayan da tıp doktoruymuş, konu bulmakta zorluk çekmeyerek
başlamıştı muhabbetimiz. Rehberimizden fırsat buldukça sohbet ederek ve “sen
beni çek, ben seni” şeklinde fotoğraf çekme konusunda iş birliği yaparak
sürdürdük gezimizi.
Ormanlık bir bölge idi. Hem görülüyor,
hem de vurgulanıyordu rehberimiz tarafından. Mahahual adlı bir köye gidiyorduk. Costa Maya’nın iki köyünden birisi.
Gelişmemiş bir bölgeydi burası. Gezi gemileri için liman yapıldıktan sonra
büyümeye başlamış. Nüfusu 2000. Geçiminin
% 100’ünü gezi gemilerinden sağlamaktaymış. 15 yıl öncesine kadar, yani turizmden önce çok daha fakirlermiş, balıkçılık yaparlar ve sadece ıstakoz yerlermiş!
Fakirlik yetmiyormuş gibi, bir de sık
kasırga olurmuş buralarda. 2005’te Wilma kasırgası vurmuş, 2007’de de Dean
kasırgası ile liman dahil her yer ağır hasar görmüş.
“Dünyanın
en büyük ikinci mercan resifi bu kıyılarda yer almakta” diyordu rehberimiz
ve mercan resiflerinin bölge için önemini vurguluyordu. Bölgede sıklıkla oluşan
kasırganın şiddetini azaltıyormuş. Böyle diyordu, ancak bu kadar değildi. Muhtemelen
o zaman kaçırmışım, ya da rehberimiz değinmedi ama, mercan resiflerinin
denizlerde yaşayan hayvan ve bitkilerin dörtte birini barındırdıklarını ve
biyolojik çeşitlilik açısından sadece tropik yağmur ormanlarından geride
olduğunu okumuştum sonradan. 1996
yılında UNESCO Dünya Mirası Alanları listesine girmişti bu resifler. Sadece
kasırganın şiddetini azaltmak değildi görevi. Nesli tükenmekte olan bir çok canlıya da ev sahipliği yapıyor ve korunması gerekiyordu.
Gezinin başında hiç aklımda olmayan bir
konu olarak çıkmıştı karşıma bu. Ama fena da olmadı hani...
Bölge hakkında bilgilenerek geldik
misafir olacağımız eve. Anne, baba ve evin kızı
tarafından karşılandık girişte.
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evde anne, baba ve evin kızı tarafından karşılanma |
Evet. Ev halkı anne, baba, on-on iki yaşlarıda
bir kız çocuğu ile bir bebekten oluşuyordu. İki çocuklu ideal bir aile
görüntüsünde. Bayramlıklarını giymişlerdi adeta, özenli, tertemiz, pırl pırıl.
Baba beyazlar, anne ve kız yöresel giysiler içindeydiler. Anne ve kızın
giysileri ise Mayaları yansıtan tekstil ve işlemelerdi.
Günlük hayatta dize kadar giysiler
giyseler de özel günlerde uzun elbise giyerlermiş. Anne de uzun elbisesini
giymişti. Bugün de özel gündü, misafir ağırlayacaklardı. Dünyanın kaç çeşit
ülkesindendik kimbilir?
Bir kocaman bahçe içinde, bir bakımlı,
bir özenli köy evi, sormayın. Büyük kısmı doğal malzemelerle yapılmış, çatıda
sazdan saçaklar.
Rehberimiz büyükçe bir odaya yönlendirdi
bizi, evin yanında evden ayrı bir yapı. Duvarda Meryem’in resimleri ve etrafta
heykelleri, dini bilgiler aktardı. Evde böyle bir bölüm olması ve bu konuya bu
kadar zaman ayrılması ilginçti bence, ama dinlerinden başlayarak anlatmak istemişlerdi kendilerini muhtemelen.
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evde, inançları hakkında bilgilendirilirken |
Peşine evin odalarını girildi, her bir
bölümde benzer şekilde bilgilendirildik, oyalandık. Elektrik de 15
yıl önce gelmiş yöreye, tüplü bir televizyon vardı oturma odasınında baş köşesinde,
hiç de yabancı değildi bu manzara bana.
Sonra bahçe gezildi, buradaki bitkiler tanıtıldı,
anlatıldı. Çok özenle, özel olarak hazırlanmış bir bahçeydi.
Costa Maya, Meksika. Evin beyi bahçede çalışırken |
Sıra geldi yemeğe. Yucatan bögesinde yerin altında pişermiş yemekler. Rehberimiz böyle
diyordu ama her gün olacak iş değildi bence bu. Aslında bizim tandır dediğimiz
olayın benzeri. Biz gelmeden önce atmıştı evin beyi tavuğu pişmeye. Biz gidince
de evin hanımı “tortilla” yapmaya
başladı, bizlerin de yapmasını ve fotoğraflara poz vermemizi sağlayarak...
Costa Maya, Meksika. Evin hanımı mutfakta tortilla yaparken |
Meksika mutfağı oldukça ünlü malum,
özellikle Batı yarımkürede. En bilinen ürünlerinden biridir tortilla. Yassı
yuvarlak, dürüm ekmeği gibi düşünebilirsiniz. Kökeninin Mayalara dayandığını
öğrenmiş oldum. Sadece orada duyduğum için değil, sonradan da okuyarak. Tortilla,
Mayalar zamanında sadece mısırdan yapılırmış, günümüzde un da kullanılıyor. Bizim
tortillalarımız, mini tortillalardı.
Bahçede, konuklar için ağaçtan uzunca
bir masa vardı ve etrafına kütükten yapılmış tabureler sıralanmıştı. Fonda ise begonviller...
Oturduk.
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evin bahçesinde masa ve taburelerimiz |
Yerin altında pişmesini tamamlamış tavuk
tenceresini çıkarmak da evin beyinin işiydi. O bu işi yaparken, rehberimiz
anlatmaya devam ediyordu. Tavuk etleri çıktı, didildi, köşede hazırlanmış masa
üzerine yerleştirildi. Yanına pişmiş tortillalar geldi, yeşillikler, soslar
konuldu. Bir yanda da kutu içecekler, büfemiz hazırdı.
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evde, evin beyi yerin altında pişmiş tavuğu çıkarırken |
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evde, evin beyi yerin altında pişmiş tavuğu çıkarırken |
Oturduğumuz yerden kalkarak
yemeklerimizi almaya gelmişti sıra. Plastik tabakların etrafına ayrıca poşet
geçirilmişti. Ev sahipleri tarafından yapılıyordu servis, ağız ve burunlarını
kaplayan maske ve ellerinde şeffaf eldivenler ile. Rehberimiz de az önce
vurgulamıştı, tüm yiyeceklerin Royal Caribbean gemi şirketi tarafından denetli
olduğunu... Belki olması gereken buydu, anlıyorum, ama bir yandan turistlere
güven vermeye çalışırken, bir yandan da konuk olduğumuz ev halkı aşağılanıyordu
sanki. Bunun başka bir yolu yok muydu? Neyse... ev halkı İngilizce bilmiyordu.
Evrensel dil olan gülen yüzlerimizle anlaşıyorduk.
Tortilla ekmeklerimizin içine
tavuğumuzu, yeşilliklerimizi, soslarımızı koyduk, soğuk kutu içeceğimizi de
alarak, tekrar banklarımıza oturduk.
Afiyetle yedik.
Costa Maya, Meksika. Tortilla ziyafeti. Yanım niye mi boş? Arkadaşım fotoğrafımı çekmekle meşgul |
Costa Maya, Meksika. Tortilla içinde tavuğumuz |
Costa Maya, Meksika. Evin annesi ve bebeği ile. Arkada da satılık elbiseler |
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evin güzel kızı, geleneksel giysiler içinde |
Evden ayrılma vakti geldiğinde, bir anda
dikkatimi çeken, aslında yadırgadığım, evde dolaşan bir kedi ve köpeğin
olmasıydı. Çok sosyetik görüntülü bir köpekti, sanki eve fon olarak konulmuş
bir medeniyet göstergesiydi.
Oysa, Maya geleneklerinin kısmen
yaşatıldığı bir eve konuk olacaktık, batılı olduğunu ispat etmeye çalışan
değil. Evet, o giysilerdeki desenler
Maya geleneklerini yansıtıyordu, mısırdan
yapılan tortilla da, belki yerin
altında pişen yemek de... Ama ne diyeyim, bunu yadırgadım işte!
Costa Maya, Meksika. Konuk olduğumuz evin köpeği |
Evden ayrılıp, otobüsümüze bindik, kısa
bir yolculuktan sonra bir piramitin yakınlarında durduk. Mayalardan kalma bir piramit idi bu, hiç de heybetli ve özel
durmuyordu. Tam buralarda çok fazla Maya harabesi yoktu, zira yarımadanın
kuzeyine nazaran daha az kazı yapılmıştı. Asıl harabeler ve iyi araştırılmış,
ünlü piramitleri görmek için daha fazla yol katetmek gerekiyordu.
Piramite dışarıdan baktıktan sonra hemen
yakınındaki büyükçe bir kulübeye girdik. Dışı bambudan, çatısı sazdan saçaktan,
kapanan bir kapısı ve camları yok, basit ve yöresel bir yapı. Gözü yormayan
güzellik ve sadelikte. İçine girerek, güneşin altında durmaktan kurtulmuştuk. Otobüste
başlayan Mayalar hakkında bilgilendirme, burada harita üzerinde devam etti.
Costa Maya, Meksika. Mayalardan kalma bir piramit |
Costa Maya, Meksika. Maya harabesi ve hemen arkasında bilgilendirildiğimiz kulübe |
Costa Maya, Meksika. Rehberimiz harita üzerinde Mayaları ve yerleşim yerlerini anlatırken |
Costa Maya, Meksika. Rehberimiz harita üzerinde Mayaları ve yerleşim yerlerini anlatırken |
Gitmeden önce araştırmıştım Mayaları.
Epeyce okumuş olmama rağmen, sistematik düzenli bir bilgi girmedi kafama.
Umudum rehber idi. O da epey anlattı ama, anladıklarım ve aklımda kalanlar
sınırlı, daha doğrusu kopuk kopuk. Umutsuzluğa kapılmıştım. Ya bu işler çok
karışıktı, ya da benim kafam çok kalın.
Biraz daha araştırınca, daha iyi
farkettim. Aslında binlerce yıllık, oldukça büyük bir uygarlık, bir çırpıda ve her açıdan kavramak zor. Üstelik halen gizemini koruyan, bilinmeyen
ve anlaşılmayan çok şey var. Bu işi uzmanlarına bırakıyorum, ama ben okuduklarımla dinlediklerimi birleştirerek,
aklımda kalanları özetlemek istiyorum.
Kristof
Kolomb öncesi Orta Amerika’da yaşamış bir uygarlık, Maya
Uygarlığı. Honduras, El Salvador, Belize, Guatemala ve şu an üzerinde
bulunduğumuz Meksika’nın Yucatan yarımadası başlıca yerleşim yerleri. Aslında
önce güneye yerleşmişler, kabaca 3000 yıl önce. Daha sonra kuzeye, Yucatan
yarımadasına göç etmişler.
MÖ 600 yıllarında yükselişe geçmiş
uygarlık. Altın çağlarını ise MS 250-900 yılları arasında yaşamış. Susuzluk, kuraklık büyük sorun olmuş sonradan. 900 yılından
itibaren ise zayıflamaya başlamış. 1520’de İspanyollar geldiğinde, kendilerini
savunamamışlar. Bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı esir alınmış. Buraya yerleşen
İspanyollar Mayalı kadınlarla evlenmişler...
Yucatan Mayaları hakkında yapılan araştırmaya göre, Mayalar kısa boylu, geniş kafalı, gaga burunlu, siyah ve düz saçlı, hafifçe Asyalıları andıran çekik gözlü, kısa boyunlu, geniş omuzlu kişilermiş. Meksikalıların çoğu açıdan benzemesi şaşırtıcı değil bence, yukarıdaki bilgilere göre.
Halen Maya dilini konuşan ve geleneklerini ciddi anlamda sürdüren yerler olduğu bildirilmekte. Yörede, suyun önemini bilirler, yağmur dönemi öncesi tören yaparlarmış, günümüzde dahi.
Halen Maya dilini konuşan ve geleneklerini ciddi anlamda sürdüren yerler olduğu bildirilmekte. Yörede, suyun önemini bilirler, yağmur dönemi öncesi tören yaparlarmış, günümüzde dahi.
Kaba ön bilgiler böyle. Peki Mayaları Maya yapan ne, neden ünlüler?
Bugünkü teknolojilerle yakın tarihlerde ulaşılan bilgileri,
Mayaların çok daha önceden fark etmiş
olmaları... Evet, ilgili bilim adamlarını ve astrofizikçileri şaşırtan bir
konu bu...
Özellikle astronomi, matematik, sanat ve mimari konularında çok iyilermiş, tam bir uygarlık düzeyinde.
Kendilerine özgü takvimleri var. Takvim değil, takvimleri. Bu öğrenmeyi
güçleştiren bir faktör idi benim için. Bunlardan biri 260 günlük. 260 günlük
olanda 20 rakam, 13 sembol var. 20 çarpı 13 eşittir 260. 260, ayın tekrar aynı
yere gelmesi için geçen süre. Aynı zamanda bir gebelik süresi. Herşey periyodik
ve bir mantık silsilesi içinde. 365 günlük de takvimleri var. Bu ikisini
birleştiren, ayrıca çok uzun zaman dilimlerini içeren takvimleri, ileriye yönelik gerçekleşmiş tahminleri,
yani kehanetleri var. Hepsini
anlamak ve kavramak çok zor benim için.
Hep Mısırlıları çağrıştırdılar bana.
Tamamen farklı iki coğrafyada farklı uygarlıklar. Tabii ki benzerlikleri
ve farkları ancak bu uygarlıklar konusunda uzman kişiler bilebilirler. Benim
bulduğum ortak noktalar, piramit, astronomi, matematik... Bir de hiyelogrif
denilen yazıları...
“Mayalara ait kalıntıların daha yoğun
olduğu bölgeler var Yucatan yarımadasında” demiştim. Oralara da turlar vardı, sadece Maya
uygarlığına odaklanan... Ama ben tercihimi bu yönde kullanmıştım: Meksika’da bir eve konuk olmak ve ucundan kıyısından Maya uyarlığı...
Hatırlarsınız, bir çok kehanetleri
tuttuğu için Mayaların, 21 Aralık 2012
kehanetini de heyecanla beklemişti Dünya. Belki bilmediğimiz bir tarafları daha vardı... Şakacıydılar...
Ya da ciddi idiler... Ama biz, bugünkü Dünyalılar
yanlış anlamıştı... Ya zamanı... Ya olayı...
Neyse, ben Maya uygarlığını
özümseyemedim, daha sonra onların da kehanetleri tutmadı. Ödeştik.
Costa Maya, Meksika. Bölgede bolca bulunan hindistan cevizi ağaçlarından biri |
Meksika, 120 milyondan fazla nüfuslu,
“gelişmekte olan” kategorisinde bir ülke, suç oranı konusunda da pek iyi bir
üne sahip değil. Başkenti Mexico şehri.
Otobüsle limana geri dönerken anlatıyordu rehberimiz ve vurguluyordu, aslında çok güvenli bir ülke olduklarını, çok güzel, turistik yerlere sahip olduklarını... Asıl Maya harabelerin Tulum bölgesinde olduğunu, deniz kıyısındaki Cancun’un güzel turistik otellere sahip olduğunu...
Otobüsle limana geri dönerken anlatıyordu rehberimiz ve vurguluyordu, aslında çok güvenli bir ülke olduklarını, çok güzel, turistik yerlere sahip olduklarını... Asıl Maya harabelerin Tulum bölgesinde olduğunu, deniz kıyısındaki Cancun’un güzel turistik otellere sahip olduğunu...
Gözümün önünden geçti zaman zaman kendi
ülkemde olan olaylar, turizme vurulan darbe ve biz düzgün insanların kendimizi
doğru anlatma yönündeki çabalarımız...
Gemiye döndük. Akşamı ve geceyi denizde
geçirdik.
Costa Maya, Meksika. Turistlerden birinin verdiği top şekerlerini yiyen ve fotoğraflara poz veren çocuklar |
Costa Maya, Meksika. Maya harabesinin duvarına oturmuş, annesinin yanında, turistlerden birinin verdiği topşekerini yiyen çocuk |
Ertesi gün tekrar ayak bastık karaya,
tekrar Meksika’da. Bu sefer Cozumel
adası idi durağımız.
Costa Maya’nın biraz kuzeyi, Yucatan
yarımadasının doğusunda Cozumel. Konuyu kapatmış olmam gerekiyor ama, burada da
yaşamış Mayalar. İlk Mayaların 1. yüzyılda
yerleştikleri düşünülmekte. 10 bin kadar Maya var iken, 1520’de adaya
giren su çiçeği salgını ile 1570’te birkaç yüze düşmüş yaşayan sayısı. Adanın
adı Cozumel de Maya dilinden, Cuzamil’den geliyormuş, “Kırlangıç adası” anlamında...
Şu anda, su altı zenginliği ile ünlü.
Özellikle dalış ve şnorkel ile yüzme konularında popüler olmuş, ya da popüler yapılmaya çalışılmış bir yer.
Burada ailece bir iş yaptık. Denizaltına
bindik, “Atlantis Denizaltısı”. Gemimizden
inip, birkaç yüz metre yürüdükten sonra küçük bir limandan tekneye bindik, o
tekne bizi denizaltına götürdü, en fazla 10-15 dakikada.
Denizde olmasa da daha önce benzer bir
deneyim yaşamıştım, çocuklarımın da yaşamasını istedim. Zaten adada yapacak çok
da bir şey yoktu bizim için.
Karayiplerde 100 feet, yani 30 m kadar
denizin altına indik, inerken
de bilgilendiriliyorduk gördüğümüz canlılar hakkında. Belgesellerde izlediğimiz,
ya da dünyanın çeşitli şehirlerinde oluşturulmuş dev akvaryumlardakinden çok
daha az ve sınırlı idi gördüklerimiz. Ama ciddi ciddi inmiştik denizin altına,
daha genç olsam daha heyecan verici olabilirdi.
Bir de sertifika verdiler bize çok önemli
bir iş yapmışız gibi.. “.... (kişinin adı) denizaltıyla 100 feet inmiştir...”
Çamur atıyorum şimdi ama, boşluğa ailenin adını yazıp, aslında çerçeveye
koydum, duruyor evde, aynı tura ait bir kaç fotoğrafın yanında...
Cozumel adası, Meksika. Atlantis Denizaltısından, denizin dibi. |
Sonuçta, özel ve güzel bir yer değildi
Cozumel, bana göre. Gemi götürmese, gitmezsiniz. Bizim oraları görmek
isteyeceğimizden çok, onlar bizi görmek istiyorlardır, eminim. Turizm önemli gelir kaynağı yapılmak
istenmiş.
Gemilerin demirlediği limanda çok sayıda
dükkan var, rengarenk, cıvıl cıvıl. Küba purosu, tekila, hediyelikler, mücevher
satmakta, ama ne çok mücevher!
Denizaltıdan limana dönünce, dükkanları
gezdim, bir kaç hatıra ve hediyelik aldım, vakit öldürdüm demir alma saatine
kadar. Bazı yerlerde zaman yetmez yapmak istediklerinize, bazen de yapacak iş
bulamazsınız!
Şunu anladım aslında. Bu gemi çok büyük, tek başına bir tatil köyünün sunabileceklerinden çok çok fazla eğlence,
dinlence ve aktivite sunuyor size. Ancak, her limana gidemiyor. Gidebildiği
limanlar da turistik açıdan zayıf kalabiliyor.
Öte yandan, turistik açıdan cazip olmasa
da, araştırmalara açık bir bölge olduğu gerçeğini kabul etmek lazım. Bir yandan
Maya uygarlığı, bir yandan su altı zenginlikleri. Evet, henüz
büyük bir bölümüne gidilmemiş, keşfedilmemiş su altı zenginlikleri... İlgili bilim alanlarına çalışma sahası
çok yani.
Ve evet. Gemi ile yaptığımız bu Batı Karayipler gezisinde demirlediğimiz üç
limanı iki yazı ile tamamladım sizin için. Gezi öncesi çok daha muhteşem bir doğa hayal etmiştim “Karayipler” deyince... Orası, burası değilmiş!
Ama ya gemi? Şu anda dünyanın en büyük gezi
gemisi, “Allure of the Seas”, “Denizlerin Cazibesi” yani... O da farklı bir dünya...
Costa Maya, Meksika. Demirlediğimiz liman ve arkada “Allure of the Seas” |
İlk fırsatta size gemiyi
anlatacağım. Tekrar görüşene kadar sağlıcakla kalın J
Ne kadar cennet bir ülkede yaşadığımızı
da hiç aklınızdan çıkarmayın :)
DİLER COŞKUN
...
DİLER COŞKUN
...
- Batı Karayipler Gezisine ait diğer blog yazım; HAİTİ KÜLTÜR TURU! için lütfen tıklayın.
- Batı Karayipler gezisi yaptığım gemiyi anlattığım DENİZLERİN CAZİBESİ; "ALLURE OF THE SEAS" için lütfen tıklayın.
- Dünya’da en çok ziyaret edilmek istenen ve Karayiplerde bir ada ülkesi olan Küba’yı kaleme aldığım gezi hikayem, “KÜBA’YA HOŞGELDİNİZ!” için lütfen tıklayın
Keyifli Okumalar :)
Sevgili Diler;
YanıtlaSilYine harika bir seyahatname olmuş.
Yazılarını bekliyor heyecanla okuyorum.
Paylaşımların için teşekkür ederim.
Sevgiler
Sevgili Ayşe,
SilAsıl ben teşekkür ediyorum, her zaman okuduğun, paylaştığın ve desteklediğin için...
Bir kez daha SONSUZ TEŞEKKÜRLER :)))))
Diler Ablacım, siz benim en çok görmek istediğim her yere gitmişsiniz. Elimde şahane bir külliyatla geziyor olacağım her yeri bu durumda, çok şanslıyım. Ellerinize sağlık...bayıldım...
YanıtlaSilTeşekkürler Ayça 'cım :) Bunların bir kısmı kısa turlardı, malum, gemi seyahatinin parçaları... Umarım sen ( sizler) daha geniş zamanda, daha derin ve detaylı gezebilirsin(iz).
YanıtlaSilHerşey gönlünüzce olsun :) Sevgiler :)
Diler'cim bu yazını da ilgiyle okudum. Egzotik yerler hep ilgimi çekmiştir. Sayende dünya'da gezemediğimiz yerler hakkında fikir sahibi oluyor ve bilgileniyoruz. Darısı yeni blog yazılarına. Sevgilerimle...
YanıtlaSilBenden de kocaman sevgiler ve teşekkürler :)
SilHola sn. Hocam :)
YanıtlaSilYine yeni yeniden çok güzel bir dille anlatım.. hoş bir gezi, egzotik yerler, harika fotoğraflar. Yeni paylaşımınızı heyecanla bekliyorum.
Desteklenmek çok güzel :) Tekrar teşekkürler, sevgiler :)
SilGerçekten güzel bir anlatım ve doğru gorsellerle destekleme olmuş. gidilecek destinasyon adına harika bir rehber. Elinize sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum, okuduğunuz ve bu güzel yorum için. En iyi dileklerimle...
Sil