29 Ocak, 2018

ALASKA; ANCHORAGE’DAN SEWARD’A


“Alaska hakkında ilk izlenimlere sahip olduğum yer oldu Anchorage” demiş, buradaki iki günüme Anchorage müzesinini gezmek, “iyi ki yapmışım” dediğim buzul yürüyüşü, ve Alaska yemekleri ile tanışmayı sığdırabilmiştim. Bir bakıma “Alaska tarihi, coğrafyası ve kültürüne giriş”ti bu. Sıra gelmişti, Seward’a gitmeye. İki günü değerlendirip, Güneydoğu Alaska’ya yapacağımız bir haftalık gemi yolculuğuna başlayacağımız yerdi Seward.

Ön araştırmalarım, Anchorage’dan Seward’a en iyi ulaşım yolunun tren yolu olduğunu gösteriyordu. Ne doğru bir kararmış ! Hafızamdan silinmeyecek bir yolculuktu Anchorage- Seward arasındaki bu yolculuk. “Önemli olan vardığınız nokta değil, yaptığınız yolculuktur” denir ya, onun ete-kemiğe bürünmüş şekliydi adeta. Amaç sadece Seward’a varmak değildi gerçekten, yolculuğun tadını çıkarmaktı.  Ve çıkardık da. Zaten düzen de buna göre kurulmuştu.

Daha Türkiye’de iken, internet üzerinden tren biletlerini alır almaz, “Alaska Tour and Travel” şirketinden bir yetkili bana e-posta göndermiş, “Alaska gezinizi unutulmaz kılmak için hazırız” diyordu. Alaska’daki tüm turistik merkezler ve turları içeren web sitesinin yanı sıra, tren yolculuğunun detayları da gönderilmişti. “Sırtınızı koltuğunuza yaslayın ve Alaska Demiryolları ile seyahatte manzaranın tadını çıkarın...” diye yazıyordu, “Alaska’da en güzel manzaraya sahip hatta yolculuk edeceksiniz”. Sonra da yol boyunca geçilecek yerler ve görülebilecekler detaylandırılıyordu. Defalarca okudum. Bu bile tek başına heyacanlı bir başlangıç yapmak için yeterli idi benim için. Ama dahası vardı...

Anchorage’da trene binmeden önce, taksiden iner inmez valizlerimiz alınmış, Seward’da hangi otele gideceğimiz sorulmuş, ve bagajlara otelimizin hazır olan etiketleri konulmuştu. Düşünsenize, valizlerimiz direk olarak gideceğimiz otele bırakılacak !

Evet. Valizlerimizi teslim ettik. Zamanı gelince de vagonumuza yerleştik. Her iki vagonun arasına bir de panoramik vagon düşüyordu, seyir vagonu yani;  yerden yüksekçe ve tavana kadar da camlı. Bu vagonun koltukları kimseye satılmıyordu. Diğer iki vagondaki yolcuların istedikleri zaman gelip, manzaranın tadını çıkarmaları isteniyordu burada. Çıkardık da; zamanımızın neredeyse tamamını burada geçirerek.

Yiyecek- içecekler ise ister ayağınıza geliyor, isterseniz de kafetarya haline getirilmiş vagondan satın alınabiliniyordu.
Seyir vagonu, Alaska Demiryolları

Seyir vagonunun içi, Alaska Demiryolları
Nerelerden geçileceği zaten önceden bildirilmişti. Yeri geldikçe hoparlörden bilgilendiriliyorduk; makinistimiz, belki de gizli rehberimiz tarafından.

Başlangıçta bir müddet bataklık kıvamındaki denize paralel seyrettik, buzullardan sürüklenen kaya ve toprak nedeniyleymiş bu görüntü.

Alaska Yaban Hayatını Koruma Alanı (“Alaska Wildlife Conservation Area”) yakınlarından geçti tren. Ayrı bir gezi noktası burası da ilgisini çekenlere; bir gün önce biz buzulda gezerken eşimin de ziyaret etmiş olduğu.

 Dünyanın en yüksek ikinci gelgit olayının yaşandığı “Turnagain arm”ı geçtik sonrasında; ben adını “Döngel körfezi” koydum. Dokuz metre kadar olurmuş gelgit yüksekliği burada.  1778’deki gezisi sırasında İngiliz denizci James Cook’un istediği noktaya varmaya çalışırken, gelgitler yüzünden sürekli yolunu değiştirmesi, geri gidip gidip dönmesi nedeniyle verilmiş bu ad.

İki adet buzul geçtik, yolculuk sırasında; Spencer buzulu ve Bartlett buzulu.

Vahşi yaşama ait canlılar çıktıkça karşımıza, yine bilgilendiriliyorduk hoparlörden.

   Ve vagondaki herkes, ilgi sahası neyse, o bölgede heyecanla çeviriyordu başını camdan dışarı. Kimisi bir yaban keçisi gördüğüne, kimisi bu yöreye ait kuşların varlığında, kimisi ise buzullara bakıyordu meraklı meraklı.

Kenai gölünü geçtik sonradan, turkuaz rengi çok methedilen... Suda asılı kalan alüvyona güneş ışığının vurmasıyla oluşan bir renkmiş bu. Aslında berrak değil, süte turkuaz boya katılmış bir bulanıklıkta idi görüntü.

Dağlar, dereler, orman gördük bol bol. Tünellerden geçildi, toplam beş adet.

Bakmaktan sıkılmadığımız güzel bir doğanın içinde ilerledik sürekli; bilgilene bilgilene, tıngır- mıngır.  Yaklaşık 170 km. lik yoldu toplamda kat ettiğimiz. Kaç saatte tamamladık dersiniz? 4,5 saatte… İşte buydu söylenmek istenen; seyahatin tadını çıkarmak. Yavaş da olsa hareket halinde olmamız, içerdeki ışığın camdan yansıması ve yağan yağmurdan kirlenen camlar nedeniyle, pek ideal değil çektiğim fotoğraflar. Ama yine de paylaşacağım birkaç tanesini sizlerle. Şimdi arkanıza yaslanın ve birkaç saniye de olsa Alaska Demiryolları ile seyahatin tadını çıkarmaya çalışın, benimle.

Anchorage- Seward arası tren yolculuğu, Alaska
Trenden Anchorage- Seward arası manzara, Alaska

Trenden Anchorage- Seward arası manzara, Alaska

Trenden Anchorage- Seward arası manzara, Alaska

Trenden Anchorage- Seward arası manzara, Alaska

Trenden Anchorage- Seward arası manzara, Alaska

Trenden Anchorage- Seward arası manzara, Alaska



SEWARD

Alaska turizm organizasyonu hakkında çok iyi izlenimlere sahip olarak gelmiştik Seward’a kadar. Trenden inince otelimizin hemen oracıkta, yürüme mesafesinde olduğunu görmek ise, aile içinde “Trenle otele bile bırakıyorlar” esprisine neden oldu.

Otelimiz “Harbor 360”. Henüz, check-in için erken olmasına rağmen odamızın hazır olması ve hemen yerleşmemiz de keyfimize keyif kattı. Dedim ya, düzen buna göre kurulmuştu.

Nüfusu 2500, Seward’ın. Deniz ve dağlar arasında bir koridorda yer almakta; bundan sonra göreceğimiz tüm yerleşimler gibi… Ama biz dağların farkında değildik geldiğimiz gün; belki dikkatsizlik, belki de dağların eteklerine kadar olan bulutlardı engel. Otelimizin hemen önünden başlayan boy boy teknelerle dolu liman ise göz dolduruyordu. “Küçük tekneler limanı” deniyordu buraya, muhtemelen “cruise” gemilerine ait limandan ayırt etmek için.
Harbor 360 Hotel (yandan), Seward, Alaska
Harbor 360 Hotel (uzaktan), Seward, Alaska
Küçük tekneler limanı, Seward, Alaska
Küçük tekneler limanı ve “Harbor 360 Hotel”, Seward, Alaska

Deniz Yaşam Merkezi (“Sea Life Center”), ilk ziyaret yerimiz oldu. ABD’deki onlarca deniz yaşam merkezinden Alaska’da olanı bu. Hızlı bir gezme idi bizim için. Bazı deniz memelileri, deniz kuşları ve yöredeki balık çeşitleri aklımda kalan.

İngilizce adları “horned puffin” ya da “tufted puffin” olan kuşlar endemik bu bölgede, renkli gagalı ve biraz süslüce; sözlüğe baktığımda “boynuzlu puf” ya da “püsküllü martı “ şeklinde karşılık görüyordu isimleri. Pek içime sinmedi bu çeviri, ama baktım, kullanılıyor; bir dönem öyle söyleyip gezdim. Alaska’da bir dönem çalışmış, Su Ürünleri Fakültesinde öğretim üyesi bir arkadaşım “Deniz papağanı” demez mi sonradan? Nasıl mutlu oldum içime sinen bu karşılığı öğrenmekten, anlatamam!

Deniz papağanı (Tufted puffin), Sealife Center, Seward, Alaska
Deniz papağanı (Horned puffin), Sealife Center, Seward, Alaska

Kuzey Buz denizi kıyılarında yaşayan, büyükçe bir ördek cinsi olan “King Eider Duck” da gördüğüm deniz kuşları arasındaydı; ama bunun Türkçede bir karşılığı var mı, bilmiyorum doğrusu.

"King Eider Duck", Sealife Center, Seward, Alaska

Deniz aslanı ile bakıcısının huzurlu birlikteliğine şahit olmak da pek hoştu; bir sevgilinin kucağına uzanmış gibiydi deniz aslanı...

Deniz aslanı ile bakıcısı, Sealife Center, Alaska

Bir gün önce duymuştum bölgede 5 farklı somon cinsi olduğunu, burada da yazılmış ve gösterilmişti. Her bir somon türünün iki adı vardı. Somonun kralı, bana göre Kral somondu (King; Chinook). Bunun yanısıra Köpek somonu (Dog; Chum); ayrıca renklerine göre Gümüş renkli (Silver; Coho), Kırmızı (Red; Sockeye) ve Pembe (Pink; Humpy) somonlar vardı.

Somon çeşitleri, Sealife Center, Seward, Alaska

Yaşam döngüleri de ele alınmıştı somonların. Başka bir yazımda da  bahsetmiştim; derede yumurtadan çıkan somonlar bir müddet sonra denize göç eder, orada yaşar; yumurtlayacakları zaman da,  tam hayata başladıkları yere dönerek orada yumurtlar ve orada ölürlermiş. Tatlı sulardaki yaşamları iyi gözlenmiş olsa da; denizlerde nerelere gittikleri, ne kadar derine indikleri, ne yaptıkları, nasıl olup da tekrar aynı tatlı suya dönerek yumurtladıkları halen bir muamma imiş.

Denizlerin önemi ve buradaki doğal yaşamın korunması ile ilgili çarpıcı şemalar, bilgilendirmeler ve hatırlatmalar da ihmal edilmemişti…

Denizden çıkan atıklar, Sealife center, Seward, Alaska

Seward’daki ikinci gün için, bir tekne turu planlamıştık. Bana gelen e-postadan seçtiğim bir turdu bu. Sahi, söylemeyi unuttum; Kenai yarımadasında ve fiyortlarında yer almakta Seward. Burada mutlaka görülmesi gereken yerler içinde yer alıyor bu yarımada, milli parkı ve fiyortlar. Hemen yakındaki körfez ise, “Resurrection” Körfezi. İşte bu körfezde yapılacak,  öğle yemekli bir turdu bizimki, toplam 4-5 saatlik.

Oldukça bulutlu bir gün. Teknede kapalı alan da var, açık alan da. Rüzgarı yiyerek de olsa, zamanımın önemli bir kısmını dışarıda geçirdim, etrafı seyrederek ve de fotoğraflayarak. Zira bu sefer, ne gördüklerimin, ne de fotoğraflarımın, kirli ve ışığı yansıtan cam engeline takılmasını istemiyordum !

Bulutlu bir günde teknede, Seward, Alaska

Önce doğrudan Fox adasına gittik. Öğle yemeği hazırlanmıştı bizler için. Bir Alaska menüsü idi bu; olmazsa olmaz somon, lokum kıvamında bir et, patates püresi, birkaç çeşit salata ve ekmekten oluşan...

Bir Alaska menüsü, Fox adası, Seward, Alaska
Kocaman bir mekanda ahşap masa ve sandalyelerde oturarak, ortada yanan sobanın keyfini de çıkararak tamamladık yemeğimizi. Kalan serbest zamanın bir kısmını ise, yerel korucudan suda taş kaydırmaca öğrenip uygulayarak değerlendirdi kimileri.

Fox adası, Seward, Alaska
Fox adası, Seward, Alaska
Fox adası, Seward, Alaska

Biraz oyalanma sonrası, açıldık tekrar denize. Doğal yaşam gözlemleri başladı, bu sefer. Foklar, martılar, deniz papağanları, su samurları, bir keçi ailesi ile “bald eagle” (ABD’nin de simgesi olan kartal türü) vardı gördüğümüz canlılar arasında. Kayalardan fışkıran ağaçlar ise hayret uyandıran bir güzellikte idi. “Deniz Yaşam Merkezi” ne görüntü göndermek üzere yerleştirilmiş panel de, bu doğal ortamdaki tek metal oluşum olarak dikkat çekiyordu.

Bulutla ve rüzgarla başladığımız bu tekne turunu, yağmurla ve keyifle tamamladık.

“Resurrection” körfezi, Seward, Alaska
“Resurrection” körfezi, Seward, Alaska

Foklar, “Resurrection” körfezi, Seward, Alaska

Foklar ve Martılar, “Resurrection” körfezi, Seward, Alaska

Foklar, “Resurrection” körfezi, Seward, Alaska
Martılar ve deniz papağanı, “Resurrection” körfezi, Seward, Alaska

Akşamüzeri yürüyüşü yaptık biraz da. Bol bol balıkçı tekneleri, denizden henüz gelmiş balıkçılar ve balıklar ile büyükçe bir balıkhane dikkati çekiyordu bu küçücük kasabada.

Seward, Alaska
Balıkhane, Seward, Alaska

Balıklar ve Balıkçılar, Seward, Alaska

Seward, Alaska

Denize paralel yürüdüğümde ise bol bol hediyelik eşya dükkanları ve günübirlik tur organizasyonlarını görüyordum. Bir bölgede kümelenmiş tabelalar ise sizi hem bölge hakkında aydınlatıyor, hem de küresel ısınma ve sonuçlarını yüzünüze çarpmayı ihmal etmiyordu.

Seward, Alaska
Seward, Alaska

Seward, Alaska
Seward ve çevresini gösteren tabeladan, Seward, Alaska
Küresel ısınmanın Dünya üzerindeki etkilerini gösteren tabeladan; Seward, Alaska


Buzulların yıllar içindeki değişimini gösteren tabeladan; Seward, Alaska

Seward’da üçüncü ve son gün. Zamanımız vardı ama, gemiye erken girme isteği ön plana çıktı ailede, ve öyle yaptık.

Küçük tekneler limanı ve Cruise gemisi; Seward, Alaska

Peki, başka neler yapılabilinir Seward’da? Buraya yakın “Exit buzulu” var, onu ziyaret etmek mümkün; öğrenilecek çok şey olduğundan eminim. Yarış köpeklerini tanımak da seçenekler arasında. Karda kızak köpeklerinin sizi gezdirmesini istiyorsanız, Anchorage’da olduğu gibi ilave bir helikopter uçuşuna ihtiyacınız var.

Evet. Anchorage’dan keyifli bir tren yolculuğu sonrası, ikinci durağımız olmuştu Seward, Alaska’da; doğanın, en çok da denizdeki doğanın bir kısmını görme fırsatı veren.

Sıra gelmişti, Güneydoğu Alaska’ya doğru gemi yolculuğuna… Akşam saatlerinde demir alacak, ertesi gün Kuzey Amerika’nın en büyük buzulu olan “Hubbard buzulu”nu geçerek, bir sonraki gün başkent Juneau’ya varacağız. Juneau’da altın arayacağım ve Güneydoğu Alaska yerlileri olan Tlingitler hakkında öğreneceklerim olacak. Katılırsınız bana, değil mi?  Başkent Juneau’da buluşmak, orayı ve Alaska’yı biraz daha tanımak ve anlamak üzere… Şimdilik hoşçakalın 😊

    *

Bundan önceki Alaska gezi yazım;

1- ALASKA YOLCUSU KALMASIN; İLK DURAĞIMIZ ANCHORAGE için, lütfen tıklayın

Bundan sonraki Alaska yazılarım sırasıyla;

3- ALASKA GEMİ TURUNA BAŞLARKEN… HUBBARD BUZULU VE BAŞKENT JUNEAU için lütfen tıklayın

4- ALASKA’DA ALTINA HÜCUM; SKAGWAY’DEN YUKON TOPRAKLARINA için lütfen tıklayın 

5- “ICY STRAIT POINT”; ALASKA’DA DOĞANIN PEŞİNDE için lütfen tıklayın


2 yorum:

  1. Çok keyifli bir paylaşım yapmışsınız. ..fotoğrafları büyüterek, tek tek inceledim, doğanın kokusunu hissettim.. genç ve sağlıklı olduğum (63 yasinda, MS hastasiyım 25 yıldır) yıllarda bir Güney Amerika'ya, bir de Kutuplara gitmediğim için hep eksiklenirim ama görüntüler ile ruhumu gezdiriyorum şimdi. .. çok teşekkür ederim...hep genç, hep sağlıklı, hep varlıklı yaşayın. ..

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar Sevgili Leyla Hanım, inanır mısınız teknik bir nedenle mesajınızı geç gördüm, yani siz bana yazalı iki yıldan fazla zaman geçmiş ve ben az önce görüyorum. O nedenle, bu geç yanıt için sizden çok özür diliyorum. Okuduğunuz ve değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Hastalıklar, maalesef hepimizin etrafında geziniyor... Tıp da ilerliyor, son yıllarda, hastalıkların kökenine inen, kişiye özel tedaviler düzenlediğini bildiğim "Fonksiyonel Tıp" bilimi çok gelişti, ve MS de ilgilendikleri bir konu. Lütfen bu konuyu araştırın. İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, ben de size şifa diliyor, her zaman yaşam sevinci ile dolu olmanızı istiyorum. En iyi dileklerimle..

    YanıtlaSil